BEYAZ TÜRK

05.11.2015 10:48

Yeniden moda oldu şimdi bu deyim.

Peki ne demek bu "Beyaz Türk"?


"Beyaz Türkler, Batılı ve seküler hayat tarzını benimsemiş, ekonomik
düzeyi yüksek, eğitim hayatının tümünü veya bir bölümünü yurt dışında
tamamlamış güçlü azınlığı ifade eder. Bu azınlık ülkenin ekonomik
kaynaklarını doğrudan (yönetim veya sahiplik ilişkisi üzerinden) veya
dolaylı (siyasi ilişkiler ve bağlantılar) olarak elinde bulundurur.
Politik alanda etkinliği AK Parti döneminden bu yana zayıflamış olsa da,
entelektüel camiada gündemi belirleme gücüne sahiptirler." diyor
Vikipedi.

Sınırları ve çerçevesi biraz daha geniş bir bakış açısıyla yazayım ben de;

* Eğitimli. Çoğunlukla üniversite mezunu ve pek çoğu ya ikinci üniversiteyi bitirmiş, ya mastır yapmış ya da doktora.
* Eğer patron değilse, daha çok kurumsal hayatta beyaz yakalı olarak çalışan kesim.
* Batılı yaşam biçimini benimsemiş. Yani özgürlükçü, yani laik, yani
sosyal hayatını da, dinini de kendi özelinde yaşamak isteyen, çoğunlukla
başkalarının da kendisiyle aynı haklara sahip olduğunun bilincinde.
* Ekonomik kaynakları bir şekilde elinde bulunduruyor. Dolayısıyla
gerek tüketim alışkanlıklarıyla, gerekse de kurumsal yapıdaki etkinliği
ile hem harcıyor, hem de özellikle düşük gelir sınıfı olarak
nitelendirebileceğimiz gruba katkı sağlıyor.
* Okuyor, araştırıyor. Teknoloji ile yakın ilişkisi var.

Bunlar daha çok "olumlu" olarak nitelendirebileceğimiz yönleri. Bir de olumsuz tarafları var elbette;

* Ukala
* Kural tanımaz veya kuralları kendine yontabilir
* Kendisini yüksekte görebiliyor
* Ayrımcı olabiliyor çoğunlukla. Bu yüzden de ezebiliyor. "Alt" sınıf" a uyguladığı baskı "siz-biz" ayırımını tetikleyebiliyor.
* "Madde" dünyasına "mana" dünyasından daha yakın olabiliyor. Bu yüzden seküler olarak nitelendiriliyor.


Dediğim gibi, kesin ve net bir tanım değil benimki. Sadece bir gözlem.
Yukarıdaki tanımlara uyan "Beyaz Türk" olduğu gibi, bu tanımların çok
dışında olup, temel bazı özellikleri ile yine "Beyaz Türk"
diyebileceğimiz insanlar tanıdım. Mesela namazında niyazında, son derece
alçak gönüllü, son derece stabil ve sade hayat yaşayan insanlar tanıdım
"Beyaz Türk" denebilecek.

Meselenin özü şu; yazdığım yazılara
"sürekli bizi tanımlama derdindesiniz, biz göt kılıyız, biz
makarnacıyız, biz cahiliz, biz köylüyüz... bir bok bildiğiniz yok.
Vazgeçin aynı şeyleri söylemekten, bizi ezmekten" yorumları geliyor. Bir
yerde haklılar. Lakin gözden kaçırdıkları konu şu;

Beyaz Türk
dediğin adamlar sadece seni göt kılı görenlerden, seni ezenlerden, seni
köylü bilenlerden ibaret değil canım kardeşim. Evet, para kazanıyor,
evet gelir düzeyi belki yüksek, evet eğitimli. Bunları kullanarak da,
senin de çağdaş ve medeni bir toplumda yaşaman için çaba sarf ediyor.
Sen de eğit kendini, çocukların da eğitimli olsun, sen de, çocukların da
daha özgür, daha gelişmiş, daha insani şartlarda yaşayan bir toplumun
parçası olun istiyor. Bütün parayı ben kazanayım, bu sefiller de
açlıktan gebersin derdinde değil. AKP ye oy vermiyor çünkü çok fazla
okuyup araştırdığı için kandırılması çok kolay değil.

Sana cahil
diyor, çünkü okumuyorsun. Oku istiyor. Araştır istiyor. Hurafelere
inanma, yalanlara inanma, her söylenene atlama istiyor. Evet, bazen
abartıyor, en doğruyu ben bilirim havasına giriyor. Ama onun tek derdi
daha çağdaş bir ülkede yaşamak.

"Yönetim sistemi değişmiştir
artık. Bundan sonra yapılması gereken fiilen de bu sistemi
değiştirmektir" diyen bir adam tarafından yönetilmek istemiyor. Çünkü
yarın bir başkası gelir, başka sistem kurar, bir diğeri gelir, bambaşka
sistem ister. Hani sen "istikrara verdim ben oyumu" diyorsun ya, asıl
istikrarı o "Beyaz Türk" istiyor. Hukukta, adalette, yönetim sisteminde,
ekonomide istikrar istiyor. Her gelen kafasına göre bir sistem seçerse
nasıl istikrardan bahsedebilirsin diyor sana...

Şehit babasına
"karaktersiz" densin istemiyor. O bü ülkenin cumhurbaşkanı dır. Daha
kucaklayıcı, daha şefkatli, daha birleştirici olsun istiyor.  Evet,
sabah işe giderken Starbucks'tan kahvesini alıyor ama ona kahveyi
hazırlayan barista ile de sohbetini ediyor, ayakkabı boyacısıyla da.
Mahalledeki bakkalla da konuşacakları var, şirketin CEO su ile de.
Herkesi verdiği oya göre ayrıştırmıyor ki.

Evinden durup duruken
polis tarafından alınmasın istiyor. Polis yasaları kafasına göre
yorumlayıp,kafasına göre uyguladığında, bugün hapislerde boş yere
çürüyen ben olurum belki ama, yarın başkası gücü ele geçirdiğinde bu
sefer aynısını sana yaparlar diyor. Bugün ben suçsuz yere hapise
tıkılınca, sen "nasıl koyduk ama" dersin fakat, yarın aynısı senin
başına geldiğinde ben üzülürüm diyor. Güçlünün güçsüzü ezdiği bu oyun
senin için bugün eğlenceli olabilir ama bu dünya Sultan Süleyman'a
kalmadı, hiç bir kitap yazmaz diyor...

AKP li bir zat seçimden hemen sonra bugüne kadar duyduğum en muhteşem yorumu yaptı aslında.

"Seçimde insanlar kaybetmez, halk yenilmez, paritler yenilir" dedi. Öyle doğru bir tespit ki...


Biz yenilmedik güzel kardeşim. Sizin de birine koyduğunuz yok.
Muhtemelen o işi beceremeyip de buna rağmen dilinden bu kadar düşürmeyen
tek toplumuz... Trafikte, maçta, seçimde hep koyuluyor birilerine.
Sonra da "kadın" a saygı yok...

Çağdaşlık kötü bir şey değil nur
yüzlü kardeşim. Medeniyet, batılı olmak, okumak, kendini geliştirmek
kötü bir şey değil. Dinlemek, bir arada yaşamak kötü bir şey değil.


Senin Cumhurbaşkanın, senin Başbakanın "diğer yüzde 50" dediği gün
ayrıştırdı bizi. Beyaz Türk için "diğer" değilsin ki sen. AKP lisin
sadece.

Bizi ayrıştırmalarına izin verme, hep birlikte gelir
düzeyimizi yükseltelim, hep birlikte çağdaş olalım derdimiz. Bu
pencereden bakınca o kadar da tü-kaka bir şey değil "Beyaz Türk" olmak
birader. Büyütme gözünde, ürkme.

İnsan gibi muamele yapılsın,
hep birlikte insan gibi yaşayalım, sen de para biriktirip tatile
çıkabilesin, sen de emekliliğinin tadını çıkartabilesin, adalet senin
için de, benim için de tecelli etsin istiyor... istiyoruz...


Trafik canavarı, enflasyon canavarı gibi bir şeydir "Beyaz Türk". Asla
var olmamış ama sorumluluğu başkasının üzerine yıkmak isteyen herkesin
sarıldığı bir tanımdır.

İster beyaz, ister gri, ister mor, ister yeşil...

Her renk olsun diyoruz işte...

Adam ol, insan ol...

Yeter.

—————

Geri