KADIN! (Mehmet Ali Birand'ın ardından...)

20.01.2013 13:03

 

Az önce televizyonda Birand'ın cenazesine denk geldim... Vefat ettiği gün ben Cemre Birand'ın ruh durumunu düşünüyordum... Zor olmalıydı hayat arkadaşını, en büyük aşkını kaybetmiş olmak... Nasıl dayanacak, nasıl ayakta duracak, bu acıya nasıl katlanılır falan diye düşünürken, ne kadar da erkek mantığı güttüğümü fark ettim... Sonra cenazede, kocasının mezara indirilişi esnasında talimat veren, camide insanların taziyelerini kabul eden o dağ gibi kadını gördüm...

 

Ve düşündüm de;

 

Cemre Birand bir "KADIN"dı... Belki Mehmet Ali Birand karısını kaybetmiş olsaydı gerçekten onun iiçin dayanılmaz bir acı olabilir, hayatına kaldığı yerden devam edemeyebilirdi... Lakin çok iyi biliyorum ki Cemre Birand acısını yüreğine gömecek, aşkını hep hatırlayacak ve yoluna devam edecek... Çünkü o bir "KADIN".

 

Çünkü benim anneannem de öyle yaptı... Babaannem de...

 

Tanıdığım, benim için rol model olabilecek, eşlerini kaybetmiş tüm kadınlar böyle yaptı. Hep dimdik, hep cesur, hep güçlü ama hep naif devam ettiler hayata.

 

Erkek güçlüdür derler ya...

 

Korkaktır erkek. Ağlayamaz öyle ulu orta. Mazallah zayıflığı görünecek diye ne maskeler arkasına gizlenir, anlatamam. Zayıftır. O yüzden kaba kuvvete, avaz avaz bağırmaya getirir işi hep. Aklıyla, sakinliği ile çözemez sorunları. Asıl kudretin, asıl cesaretin zayıfı kollamak olduğunu anlamaz, bilemez, göremez. İşine gelmez çünkü.

 

Düşünüyorum da;

 

Benim anneannem dedemin vefatından sonra da dimdik ayakta durdu. Devam etti hayatına... Kim bilir nasıl hissetti o yalnızlığın içini titreten korkusunu... Hiç renk vermedi ama tek bir an bile...

 

Peki dedem bugün yaşasaydı, anneannem olmadan devam edebilir miydi? İnanın cevabı bilmiyorum... Hep güç timsali olmuş, hayranlıkla izlediğim o koca adam, anneannem olmasaydı bu kadar "kocaman" olamazdı galiba.

 

Babamı düşünüyorum sonra; annem olmasaydı bugünlere gelebilir miydi, gelebilir miydik?? Korkarım cevabım "hayır" olacak...

 

Kadın o kadar cesurdur ki, gizlemez zayıflığını...

 

Hiç ortalıkta "ben korkuyorum" diyen bir erkek gördünüz mü?

Korkmadığı için mi?

Güldürmeyin beni...

 

Oysa bir kadın o kadar güçlüdür ki, sevdiği adama sığınıp hiç çekinmeden "ben korkuyorum" demeyi bilir... Gel gelelim, en korkacağı anlarda çok daha cesur hareket etmeyi de bilir...

 

Bakın bakalım bir ilişki erkek "bitti" dediği zaman mı biter yoksa kadın "bitti" dediği zaman mı?

 

Elbette her iki cinsin de istisnaları vardır, olacaktır ama ne demişler; kaideyi kıpırdatamazlar yerinden...

 

Ümit Yaşar bile demiş ki şiirinde;

 

Bir de erkekler ağlamaz diyorsun

Tanrılığından utanmasa

Tanrı bile ağlar...

 

Yani, bir erkeğe anca "Tanrı bile ağlar oğlum!" diyeceksin ki gözünden 2 damla göz yaşı gelebilsin...

Kadın güçlüdür, kadın cesurdur, dağ gibidir yüreği de sureti de...

Tanrı'nın da bir bildiği var ki 9 ay ona taşıtıyor yeni "can"ı...

 

Bizse en kuytularında benliğimizin, "güçlüyüm ben, kahramanım, yıkarım bu dağları" diye şişinirken kendimize bile itiraf etmekten çekiniyoruz gerçekleri...

 

Birand'ın cenazesinde gördüğüm "O KADIN" bunları hissettirdi bana işte... Hissettirmekten öte, apaçık gözümün önünde duran bir gerçeği çarptı yüzüme...

 

Ve ben çok şanslıyım;

 

Harika bir anneannem, harika bir babaannem oldu benim.

Müthiş bir annem, deliler gibi sevdiğim bir kız kardeşim var...

 

Hayatıma girip bana çok şey öğretmiş kadınlar var.

 

Ve şimdi deliler gibi aşık olduğum bir "KADIN"...

Bana kendimi daha güçlü, daha cesur, daha komik, daha özel hissettiren bir kadın...

Beni büyüten, beni yönlendiren, cesaretlendiren bri kadın...

 

Her şeyden öte, bana "ben" olma fırsatını cesurca tanıyan, karşımda kendi olma cesaretindeki bir kadın...

 

Sen çok yaşa be Cemre Birand; en zor gününde gösterdin ya ne olduğunu bir "KADIN" ın...

Sen çok yaşa...

—————

Geri