PARİS, TERÖR... VE İNSAN...

16.11.2015 09:01

 

PARİS, TERÖR... VE İNSAN...

Genel olarak olayları anlık tepki ve hislerle değerlendirmemeye çalışıyorum. Bekliyorum... Susuyorum, dinliyorum... Hem kendimi, hem başkalarını... Ondan sonra bir yorum yapmanın daha doğru olduğunu düşünüyorum.

Paris'te yaşanan saldırılara biraz farklı açıdan bakıyorum.

Bu bir "terör" saldırısıdır. Peki terör nedir? Hadi Fransa'dan devam edelim; Fransızca Petit Robert sözlüğünde "Bir toplumda bir grubun halkın direnişini kırmak için yarattığı ortak korku" diye tanımlanmış. Bunu cebimize koyduk mu? Güzel.

Peki bu ortak korku nasıl yaratılır? Halkın direnişi nasıl kırılır?

Sivillere saldırırsın. Bir bomba patlatırsın. O patlamada 100 kişi ölür. Ve sonra susarsın. Beklersin. Çünkü geri kalanını basın, sosyal medya, halk kendisi halleder.

Nasıl mı?

Kopan kol ve bacaklar gazetelerdedir. Daha beterini insanlar sosyal medyada paylaşmaya başlar. Ötesi, birbirlerine nefretlerini kusarlar. Biri diğerine küfreder, diğeri birine tehdit savurur... Mezhep, ideoloji, din, ırk çatışması havada uçuşur. Öyle ki, photoshoplanmış fotoğraflar, bilgi kirliliği, tam bir kaos ortamı oluşur.

Sen patlattığın bomba ile 100 kişiyi öldürmüşken, halk arasındaki bu bölünme ve korku bir virüs gibi yayılır ortalığa adeta... Baktın ki bu yöntem bayağı bir işe yarıyor, daha fazlasını yaparsın... Yarın bir bomba daha... Bir süre sonra görürsün ki, artık bomba patlatmana gerek yoktur. "Bomba patlatacağım!" diye bir ihbar telefonun bile yeter. Ne zahmet, ne risk... Dedim ya, gerisini halk halleder...

Terör, bomba, ölümler zaman ve mekan ile değerlendiriliyor.

"Paris'teki terör de, Beyrut'taki değil mi?? N'oluyosunuz sözde barışçı müsveddeleri??"
"Gavurlar profil fotoğraflarına Türk bayrağı koyuyor mu ki Ankara'dan sonra da ben Fransız bayrağı yapayım profil fotoğrafımı??"
"Avrupa'da bomba patlayınca ağlıyorsunuz da, Türkiye'deki şehitlere neden ağlamıyorsunuz?"
"Paris saldırısında ölenlere çok üzüldüm ben de ama profil fotoğrafımı Fransa bayrağı yapmayacağım! Bu ne ikiyüzlülük ya!"
"Bu Zuckerberg neden Fransa bayrağı uygulaması yapıyor da, Türk bayrağı uygulaması yapmadı?"
"Oh olsun! Arkamı yaslanıp izliyorum, Paris yanıyor, keyfe bak!"

Bu cümlelerin hiç birini kafamdan uydurmadım. Hepsini kendi gözlerimle okudum sosyal medyada. Hiç bir konuda kollektif davranmayı başaramayan yurdum insanı, hangi sınıftan olursa olsun, hangi gelir ve eğitim seviyesinden olursa olsun, ötekileştirmede liderlik bayrağını kimseye bırakmıyor vesselam... İnsanları yargılamada, insanları yermede üzerimize yok...

Adam kendisini Avrupa'ya yakın hissediyordur, profil fotoğrafını Fransa bayrağı yapar... Yapsın...

Sen Beyrut'taki ölümlere daha çok üzülüyorsundur, oradaki teröre lanet okursun... Oku...

Terör dediğin bela patlattığı bomba ile havaya uçurduğu 100 kişiyi öldürdüğünde değil, sen bu satırları yazdığında kazanıyor asıl... Haa, tabi kendim yazıyorum, kendim oynuyorum, orası kesin... Bu yazdıklarıma da giydirecek, atarlanacak, ayar verecek çok adam çıkar evvelallah... Eyvallah der geçerim.

İyi ve kötü hepimizin içinde var. Biz sadece seçim yapıyoruz. Öyle bir çağ, öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, seçimleri hep içimizdeki kötüden yana yapıyoruz...

Sadece doktor, psikolog, psikiyatr olmak gerekmez insana teşhis koymaya... Charles Bukowski teşhisi koymuş çoktan;

"Doruk noktalarının arasında hiç bir şey yapmadığın boşluklar olmalı. Yatağa uzanıp tavanı seyret, bu çok çok önemlidir. Hiçbir şey yapmamak, çok çok önemli. Ve bu çağdaş toplumda kaç kişi yapıyor bunu? Çok az. Bu yüzden herkes kaçık, saldırgan, öfke ve nefret dolu..."

Hiçbir şey yapmamayı deneyin bir de...

Lütfen.


—————

Geri