Blog

31.07.2014 20:05

AZRAİL Mİ BAYRAM EDİYOR, BİZ Mİ?

Bayramda 100 küsur insan evladı öldü yine yollarda. 4 günde. Hepsi sivildi ve içlerinde bebekler, çocuklar, dedeler, anne babalar vardı...Yani bayram 1 hafta daha sürse istatistiki olarak Filistin kayıplarını yakalayabilecektik.. Güzel ülkemin temel sorunları eğitimsizlik, cehalet ve saygısızlık. Bu üçü bir araya gelince en kötü savaştan daha tehlikeli bir hal alıyor durumumuz.. Yok Filistinmiş, yok Türkmenlermiş.. hepiniz tatlı su milliyetçisisiniz... Çocuklarınızı eğitin, altlarına 18 yaşında araba vermeyin... liste çok uzun ama kendi kendime konuştuğum için darlandım. Haydi siz bir kaç video falan paylaşın Filistinli çocukların parçalandığı... Haaa, bi de sakın Coca Cola içmeyin! E mi?...

—————

19.05.2014 09:47

HEP "O" KURTARAMAZ...

Çocuklarınıza Atatürk'ü iyi anlatın. Atatürk'ü Lord Kinross' tan okusunlar mesela, mutlaka.. Ama onlara Atatürk'ün mezarından kalkıp geri gelemeyeceğini, bu ülkeyi zaten defalarca kurtardığını, keşke burada olsaydın Atatürk söylemlerinin ütopyadan başka bir şey olmadığını da anlatın.

Cesur olsunlar,
Çok okusunlar,
Kendilerini yetiştirsinler...

Ve,
Sorumluluk alsınlar...

Atatürk tam olarak böyle yapmıştı... Onlar da yapabilirler, anlatın... Atatürk asıl o zaman ölümsüz olur...

—————

03.05.2014 10:36

BELLE...

 

Çok küçüktüm Notre Dame'ın Kamburu'nu okuduğumda.. Daha sonra filmini nefessiz izlediğimi hatrlıyorum.. Yaşım biraz kemale erip de müzik dinlemeye başladığım zaman müzikalini keşfettim ve o günden beri hayal ediyordum izlemeyi...

Beni çocukluğumdan beri tanıyanlar bilir, hep ufak tefek bir adamdım.. O yüzden Quasimodo kahramanımdı sanırım. Güzeller güzeli Esmeralda'ya aşık ama görüntüsü yüzünden onu asla elde edemeyeceğini bilen o altın kalpli adam. Ben de aşık olduğum kıza yanaşamazdım bile.. Onun yanında hep okulun en yakışıklıları olurdu.. Öyle böyle değildi kompleksim yani..

Sonra yıllar geçtikçe, eğitim aldıkça, kendi içime döndükçe aslında Quasimodo'nun da, Frollo'nun da, ozanın da, Phoebus'un da ben olduğumu fark ettim.. Victor Hugo 180 yıl önce yazdığı bir romanla tüm hayatıma, benliğime işlemişti...

O yüzden çok özeldi dün geceki müzikal benim için...

Ama;

Fransızca şarkıları sevmem... Anlamadığım için muhtemelen... Fakat bu müzikal kesinlikle Fransızca izlenmeli.. İngilizcesi çok yavan, çok suni olmuş. Ona rağmen BELLE'i dinlerken hüngür hüngür ağladım bir kere daha... Yanımdakilerin beni fark etmesinden çekinerek...

Oysa...

Ne güzel söylemiş şair; "bir de erkekler ağlamaz diyorsun... Tanrılığından utanmasa Tanrı bile ağlar!"

Notre Dame de Paris... Özelsin.

—————

31.03.2014 10:31

GÜÇ VE AZİZ MİLLETİM

Dünden beri yorumları okuyorum.. Gerçekten ne düşünüyordu herkes, merak içerisindeyim.. Karşımızda müthiş sistemli çalışan, organize, ne yaptığını bilen, kitleleri kendisine sımsıkı bağlamış, kızsak da, delirsek de, bir şekilde insanlara hizmet götüren, belediyeciliği bilen bir parti ve onun ekibi var. Bu toplum herkese 2 anahtar sözüne inanmadı mı? Bu toplum Çiller'in oğlunun harcadığı paraları görmedi mi? Bu toplum Demirel'in akrabalarının yolsuzluklarını görüp "dün dündür, bugün bugündür" sözü ile büyümedi mi?? Bugün ne değişti ki, birden hırsızı koltuğundan indirsin?

Artık kesin bilinmesi gereken şey şudur; öyle havaalanı apronunda tek başına yürümekle, oy vermek için kuyrukta beklemekle, oğlunun düğününde masrafları cebinden ödemekle, ortaya çıkıp "ben temizim, ben adilim" demekle bu ülkede iktidar olunmuyor. Çünkü bu toplum yıllarca güçlünün kulu kölesi olmuş. Asar kesersen, delikanlı ayağı çekersen, sana dil uzatana fırçanı kayarsan, trilyonları götürüp, millete paranın ucunu azıcık gösterirsen bu halk seni başının tacı yapar. Karışıma biraz da din ve Allah ekledin mi uyuşturucunun etkisi minimum 15 sene sürüyor.

Benim arkadaş listemde kaç tane AKP destekçisi vardır? bir elin parmaklarını geçmez.. Listesinde 3000 arkadaşı olanların bile bu oranı üç aşağı beş yukarı aynıdır. Dolayısıyla buradan adamlara küfredildiği zaman, Başbakana giydirildiği zaman, bunlara oy veren şerefsizdir dendiği zaman kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz.

Strateji değişmeli artık.. Einstein'ın dediği gibi, sadece aptallar bir hareketi tekrar edip farklı sonuçlar beklermiş her defasında. Kurallar belli.. Hırsızlık yapmak gerekiyorsa yapacak, racon kesilmesi gerekiyorsa kesecek, fırça atılması gerekiyorsa atacak, yolsuzluk yapılması gerekiyorsa yapacak, dediğim dedik öttürdüğüm düdük bir lider gerekiyor bu adamın karşısına. Önce kuralı koyanı yeneceksin ki sonra kendi kurallarını dikte edebilesin..

Güç bizim elimizde değil şu anda.. O yüzden kendi kendinize deli olup, aklınızı yitirmeyin. Oyunu kurallarına göre oynayacak biri lazım.. Hepsi bu.

—————

12.03.2014 22:00

AHH BERKİN...

 

Anlayamazsınız... Boşa çaba sarf etmeyin.. Nasıl olup da rahmet dilemediklerini, nasıl olup da fişi çekildi diye komplo teorileri üretebildiklerini, nasıl olup da Berk-in, Ali İsmail-Out manşetleri atabildiklerini, nasıl olup da Nekrofili diyebildiklerini... Anlayamazsınız işte... Çamurda nefes alan, çamurda yaşayan, çamurda kavga eder... Siz dışındaysanız o çamurun, ayağınızı sağlama basıyorsanız sizi de o çamura çekmeye çalışır ki kazanabilsin kavgasını... Ama siz anlayamazsınız o çamurda yaşamak nasıl bir şeydir... Az kirli, çok kirli yoktur o çamurda... Kirlidir işte... Temiz olan anlayamaz o kiri... Ne olur, kirletmeyin kendinizi... Anlamaya çalıştıkça kirlenirsiniz, yapmayın... Sadece kaldırın başınızı yukarı ve dua edin bu gece, Berkin üşümesin, korkmasın yattığı yerde...

Çamuru anlamaya çalışmayın...

Anlayamazsınız işte...

—————

28.02.2014 16:13

GAMZE ÖĞRETMEN, AFFET BİZİ...

Bugün Sinop'ta bir öğretmenin intihar haberi geldi... Okudunuz mu? Ben okudum... Ve hayat orada durdu benim için.... Bir yanda 1 Trilyon kadar bir şey kaldı babacım diyen bakan çocuğu, bir tarafta daha 35 yaşında, ataması yapılmadığı için av tüfeği ile canına kıyan gencecik öğretmen... O bakan çocuğu ve diğerlerini, seni, beni, bizi eğitecek olan, çocuklara büyüdükleri zaman çalmamayı,kul hakkı yememeyi öğretecek olan bir öğretmen.. Artık gazetelerin 3.sayfasında 3 satır haber, biraz vicdan sahibi olanların vicdanlarında bir ömür kapanmayacak yarayı açan öğretmen... Gündemde tahliyeler var... Oysa bugün Sinop'ta gencecik bir öğretmen, 2.000 TL için vazgeçti nefesinden... Tüm hapishanelerin kapılarını açsaydılar keşke ama sıkmasaydı o tetiği Gamze öğretmen............ Ve helal olsun sana Hasip Kaplan... O tarihi konuşman için helal olsun sana.........

—————

10.09.2013 10:14

USTA...

Suriye'de "Savaş!" diye bağırıyorsun, Arjantin'e uçup "Barış" diyorsun, kanmazlar usta...
Olimpiyat istemeye değil de, kız istemeye gider gibi tüm aile yanında, ev sahibi belediye başkanını 10 dk konuşturmuyorsun, yemezler usta...
Kabinende öyle Bakanlar var ki, haritaya bakmıyorlar, belli; Brezilya'dan sevgiler diye twit atıyor Buenos Aires'den, komiksin usta...
Toki'nin yaptığı betondan geçilmeyen dünyalar güzeli şehirde, ağaç kesmeden köprü yaptıramıyorsun, olmaz usta...
Kendi halkından "onlar" diye bahsedip, olimpiyat kardeşliktir, verin bize diyorsun, vermezler usta...
Daha dün öldürdüğün 5 kişinin acısı dinmeden, "barış" diye sallıyorsun oralarda, utanmazsın usta...
Yetmedi, 6. sını bu sabah kaybettik... 22 sinde göçtü gitti Ahmet'im, unuturuz sanıyorsun...

Bir ölür, bin doğarız.....
Unutmayız, unutturmayız usta............

—————

20.01.2013 13:03

KADIN! (Mehmet Ali Birand'ın ardından...)

 

Az önce televizyonda Birand'ın cenazesine denk geldim... Vefat ettiği gün ben Cemre Birand'ın ruh durumunu düşünüyordum... Zor olmalıydı hayat arkadaşını, en büyük aşkını kaybetmiş olmak... Nasıl dayanacak, nasıl ayakta duracak, bu acıya nasıl katlanılır falan diye düşünürken, ne kadar da erkek mantığı güttüğümü fark ettim... Sonra cenazede, kocasının mezara indirilişi esnasında talimat veren, camide insanların taziyelerini kabul eden o dağ gibi kadını gördüm...

 

Ve düşündüm de;

 

Cemre Birand bir "KADIN"dı... Belki Mehmet Ali Birand karısını kaybetmiş olsaydı gerçekten onun iiçin dayanılmaz bir acı olabilir, hayatına kaldığı yerden devam edemeyebilirdi... Lakin çok iyi biliyorum ki Cemre Birand acısını yüreğine gömecek, aşkını hep hatırlayacak ve yoluna devam edecek... Çünkü o bir "KADIN".

 

Çünkü benim anneannem de öyle yaptı... Babaannem de...

 

Tanıdığım, benim için rol model olabilecek, eşlerini kaybetmiş tüm kadınlar böyle yaptı. Hep dimdik, hep cesur, hep güçlü ama hep naif devam ettiler hayata.

 

Erkek güçlüdür derler ya...

 

Korkaktır erkek. Ağlayamaz öyle ulu orta. Mazallah zayıflığı görünecek diye ne maskeler arkasına gizlenir, anlatamam. Zayıftır. O yüzden kaba kuvvete, avaz avaz bağırmaya getirir işi hep. Aklıyla, sakinliği ile çözemez sorunları. Asıl kudretin, asıl cesaretin zayıfı kollamak olduğunu anlamaz, bilemez, göremez. İşine gelmez çünkü.

 

Düşünüyorum da;

 

Benim anneannem dedemin vefatından sonra da dimdik ayakta durdu. Devam etti hayatına... Kim bilir nasıl hissetti o yalnızlığın içini titreten korkusunu... Hiç renk vermedi ama tek bir an bile...

 

Peki dedem bugün yaşasaydı, anneannem olmadan devam edebilir miydi? İnanın cevabı bilmiyorum... Hep güç timsali olmuş, hayranlıkla izlediğim o koca adam, anneannem olmasaydı bu kadar "kocaman" olamazdı galiba.

 

Babamı düşünüyorum sonra; annem olmasaydı bugünlere gelebilir miydi, gelebilir miydik?? Korkarım cevabım "hayır" olacak...

 

Kadın o kadar cesurdur ki, gizlemez zayıflığını...

 

Hiç ortalıkta "ben korkuyorum" diyen bir erkek gördünüz mü?

Korkmadığı için mi?

Güldürmeyin beni...

 

Oysa bir kadın o kadar güçlüdür ki, sevdiği adama sığınıp hiç çekinmeden "ben korkuyorum" demeyi bilir... Gel gelelim, en korkacağı anlarda çok daha cesur hareket etmeyi de bilir...

 

Bakın bakalım bir ilişki erkek "bitti" dediği zaman mı biter yoksa kadın "bitti" dediği zaman mı?

 

Elbette her iki cinsin de istisnaları vardır, olacaktır ama ne demişler; kaideyi kıpırdatamazlar yerinden...

 

Ümit Yaşar bile demiş ki şiirinde;

 

Bir de erkekler ağlamaz diyorsun

Tanrılığından utanmasa

Tanrı bile ağlar...

 

Yani, bir erkeğe anca "Tanrı bile ağlar oğlum!" diyeceksin ki gözünden 2 damla göz yaşı gelebilsin...

Kadın güçlüdür, kadın cesurdur, dağ gibidir yüreği de sureti de...

Tanrı'nın da bir bildiği var ki 9 ay ona taşıtıyor yeni "can"ı...

 

Bizse en kuytularında benliğimizin, "güçlüyüm ben, kahramanım, yıkarım bu dağları" diye şişinirken kendimize bile itiraf etmekten çekiniyoruz gerçekleri...

 

Birand'ın cenazesinde gördüğüm "O KADIN" bunları hissettirdi bana işte... Hissettirmekten öte, apaçık gözümün önünde duran bir gerçeği çarptı yüzüme...

 

Ve ben çok şanslıyım;

 

Harika bir anneannem, harika bir babaannem oldu benim.

Müthiş bir annem, deliler gibi sevdiğim bir kız kardeşim var...

 

Hayatıma girip bana çok şey öğretmiş kadınlar var.

 

Ve şimdi deliler gibi aşık olduğum bir "KADIN"...

Bana kendimi daha güçlü, daha cesur, daha komik, daha özel hissettiren bir kadın...

Beni büyüten, beni yönlendiren, cesaretlendiren bri kadın...

 

Her şeyden öte, bana "ben" olma fırsatını cesurca tanıyan, karşımda kendi olma cesaretindeki bir kadın...

 

Sen çok yaşa be Cemre Birand; en zor gününde gösterdin ya ne olduğunu bir "KADIN" ın...

Sen çok yaşa...

—————

09.04.2012 21:25

MERAL OKAY'IN ARDINDAN...

hiç oldu mu size de?

tanımadığınız, hiç görmediğiniz birini bu kadar çok sevdiniz mi?

bu kadar üzüldünüz mü gidişine?

sanki kocaman bir parça koparılmış da yüreğinizden,

siz o yüreğinizdeki boşluğa umutsuzca bakıyor gibi hissettiniz mi kendinizi?

hiç oldu mu size de?

bir başkasına aşık bir kadına, bu aşkından ötürü saygı duydunuz mu bu kadar?

sorgusuz sualsiz içinize işledi mi aşkı?

gittiğini,

hatta bence gitmeye artık karar verdiğini okuduğunuzda

bir düğüm oldu mu boğazınızda?

nereye? demek isteyip de

sustuğunuz oldu mu hiç?

sessizce el sallayıp da

hadi git diye fısıldadınız mı arkasından?

"hadi git ve sımsıkı sarıl o'na.. Özleşmişsinizdir..." döküldü mü gözlerinizdeki yaşlarla?

 

hiç oldu mu size de?

hiç sevdiniz mi bu kadar?

hiç özlediniz mi?

bir nefese malınızı mülkünüzü bağışlayacağınız bu hayatta

o'nun için bu "nefes" ten vazgeçtiniz mi?

 

hiç oldu mu size de?

hiç.... oldu mu?

olsa keşke............

—————

08.08.2009 22:13

SEVDA'M...

Bağırsam sesim çıkmaz
Sesim kalmadı

Koşsam bacaklarım taşımaz
Gücüm kalmadı

Bu nasıl nefes almak ya Rab
Yaşamakmış, ölmekmiş
Farkı kalmadı...

(818 deki o muhteşem kadına...)

—————