Blog

02.04.2015 12:00

Truman Show da neymiş?

Delikanlıysan çık ortaya.. (aylardır bulamadılar, tek çare bu söz kaldı)
Ben bu davanın savcısıyım.. (kuvvetler ayrılığı?? suçu ispatlanana kadar herkes masumdur??)
Bizi kandırmışlar.. (yok, 6 yaşındaki oğlum söylemiyor bunu, bildiğin devlet söylüyor)

Dün Emniyet'i basan kadın aylardır aranıyor her yerde ama İstanbul'un göbeğinde AK47, 3 el bombası ve 1 tabanca ile Vatan Caddesi'nde Emniyet Genel Müdürlüğü'nü basıyor...

Devlet hala Adliye girişinde avukatları didik didik arayacağım diyor..

Ara, bulursun belki...

İstihbaratı istihbarat değil, devleti devlet değil, hükümeti hükümet değil, muhalefeti muhalefet değil...

Hatta teröristi bile terörist değil... Yanar döner bildiğin...

Dün çok ümitliydim, biri çıkıp "Nisan biiiiiirrr!!" diye hönkürecek dedim...

Bu sabah uyandım...
Cık..
Değilmiş...

Truman Show u seyrederken "hadi canım" dedik.. Senaristi bu sabah gazeteleri okusa "bu kadarını ben bile yazamazdım" derdi muhtemelen..

Biri artık şu ışıkları açsa?....

—————

30.03.2015 11:55

Hayat bir nefes kadar...

Hiç sanma hayatı bitmez ya da sonsuza kadar
Uzun sanılır o yol, oysa değil, bir an kadar
Nasıl ki verdi, almasını da bilir Yaradan
Ölüm hemen başucunda, hayat bir nefes kadar...


—————

26.03.2015 11:48

Dashrath Majhi

Dashrath Majhi...

Bu isimi unutmayın..

Bir zamanlar yaşadığı kasaba ile komuşu kasaba arasında 1 milden az mesafe var.. Ancak tam ortadaki dağ yüzünden kasabalılar komşu kasabaya gitmek için 45 millik bir yolu katetmek zorunda kalıyor..

Bir gün Majhi dağda çalışırken ona yemek götüren karısı düşüyor ve yaralanıyor... Majhi bunun üzerine bu dağın karısı için tehlikeli olduğunu düşünüyor ve dağı yarıp yol yapmaya karar veriyor...

Tabi ona kimse inanmıyor ve herkes deli olduğunu söylüyor...

Ancak Dashrath bu yolu yapıyor...

Sadece 2 kazık ve bir büyük çekiçle yapıyor...

Tam 22 yılda yapıyor...

Ama yapıyor işte...

Shawshank Redemption'ı seyrettim ama yetmedi diyorsanız siz de, Majhi'nin hikayesini izleyin Youtube'da...

Bir daha da "yapamam, vaktim yok, imkansız" demeden önce 3 defa düşünün..

Haa, bir de karınıza bu hikayeden sakın bahsetmeyin..

—————

18.03.2015 19:15

Çanakkale Geçilmez

Çanakkale içinde vurdular beni
Ölmeden mezara koydular beni,
Off, gençliğim eyvah!

Bu sözleri ne zaman duysam, ne zaman mırıldanmaya başlasam kocaman bir yumru olur boğazımda. Yutkunmakta zorlanırım, gözlerim etrafı seçemez olur.. 15 lik çocukların cephede gözü kara ölüme yürümesi, yokluk içerisinde kendini var eden bir millet ve tarihin belki de gördüğü en büyük liderlerden biri Mustafa Kemal Atatürk...

10 bin kişi ile 500 bin kişiyi yendik edebiyatı yapmayacağım... Atatürk bir melekti de demeyeceğim...

1 hafta önce Karan'ın doğumgününü kutlarken aklımdan geçenler, onun geleceği, hayatı, üzüntüleri, sevinçleri falan derken, Çanakkale'de evini, anasını - babasını, yerini yurdunu bırakıp, ona "öl" diye emreden bir komutan ve vatanı için boyundan büyük, yaşından büyük bir mücadeleye girip, o cephede son nefesini veren yavrucaklar aklımda şimdi... Aklımda, kalbimde, en içimde, akan yaşlarımda.....

Günümüzde "ülke" diye bir kavramın ömrünün çok uzun olduğunu düşünmüyorum. Belki 100 yıl sonra sadece "dünya" vatandaşı olacak yeryüzünde. Çünkü artık ülkeleri gezmek, ülkelerle ticaret yapmak, iletişim kurmak bir tuş kadar yakın. Bu gücün önünde durabilecek bir milliyetçilik kavramının artık sınırları yıllar önce savaşlarla çizilmiş kara parçaları ile limitli kalamayacağını düşünüyorum.

Ancak tarih yazanlar, tarihi bize okutanlar, bu vatan için kanını, ömrünü verenler, onları o cepheye yolcu edip bağrına taş basan analar asla unutulmayacak...

Ve Mustafa Kemal Atatürk... Senin ne kadar büyük bir lider olduğunu, senin ne kadar ileri görüşlü bir devlet adamı, taktik dehası asker olduğunu bütün dünya kabul ediyor artık. Bizden binlerce kilometre uzakta, bizimle hiç bir alakası olmayan ülkeler seni çocuklarına okutup, senin gibi gençler yetiştirmeyi hedeflerken, Afrika'da, Avrupa'da, Amerika'da, tüm kıtalarda devlet adamları seni kendine örnek alırken, bugün bu ülkede senin adını unutturmaya çalışanlar ne kadar beyhude, ne kadar nafile bir çaba içerisinde cebelleştiklerini elbet anlayacaklar. Onlar seni bir kere öldürse, biz seni 1000 kere yaşatacağız...

Senin naçiz vücudun elbet toprak oldu... Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacak...

Çanakkale geçilmedi... Çanakkale geçilmez...

 

—————

22.02.2015 11:40

Komedi Türkiye

Her şey elinin altında. Polis, asker, MİT, savcılar, Devletin tüm imkanları... Kendi bulamıyor, "delikanlıysan çık ortaya" diyor. Biz ortaokulda falan söylerdik böyle şeyleri. Şimdi çocuklar söyleyince başlarını okşayıp tebessüm ediyoruz..
Türkiye Cumhuriyeti'nin yurt dışındaki tek toprağı. Tanklarla, F 16 larla, Kobra larla ve tonla askerle gidip o toprağı koruyacağına, tek çatışma olmadan şehit verip, düşmana o toprağı teslim edip bir de utanmadan şov yapıyor...

Sonra tv de kravatlı takım elbiseli adamlar; "sabrımızı denemesinler, bizi sınamasınlar" falan...

Gırgır'da, Penguen'de böyle bir ülke çizseler amma gülerdik ha....

 

—————

21.02.2015 23:59

Vera... Ahh Vera...

Bir ağaç var içimde
fidesini getirmişim güneşten.
Salınır yaprakları ateş balıkları gibi
yemişleri kuşlar gibi ötüşür.

Yolcular füzelerden
çoktan indi içimdeki yıldıza.
Düşümde işittiğim dille konuşuyorlar,
komuta, böbürlenme, yalvarıp yakarma yok.

İçimde ak bir yol var.
Karıncalar buğday taneleriyle
bayram çığlıklarıyla kamyonlar gelir geçer
ama yasak, geçemez cenaze arabası

İçimde mis kokulu
kızıl bir gül gibi duruyor zaman.
Ama bugün cumaymış, yarın cumartesiymiş,
çoğum gitmiş de azım kalmış, umurumda değil...

(VERA İÇİN - Nazım Hikmet)

 

—————

21.02.2015 23:00

Nazım Hikmet...

Ne güzel şey hatırlamak seni:
ölüm ve zafer haberleri içinden,
hapiste
ve yaşım kırkı geçmiş iken...
Ne güzel şey hatırlamak seni:
bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elin
ve saçlarında
vakur yumuşaklığı canımın içi İstanbul toprağının...
İçimde ikinci bir insan gibidir
seni sevmek saadeti...
Parmakların ucunda kalan kokusu sarduya yaprağının,
güneşli bir rahatlık
ve etin daveti:
kıpkızıl çizgilerle bölünmüş
sıcak koyu bir karanlık...
Ne güzel şey hatırlamak seni,
yazamak sana dair,
hapiste sırt üstü yatıp seni düşünmek:
filanca gün, falanca yerde söylediğin söz,
kendisi değil
edasındaki dünya...
Ne güzel şey hatırlamak seni.
Sana tahtadan birşeyler oymalıyım yine:
bir çekmece
bir yüzük,
ve üç metre kadar ince ipekli dokumalıyım.
Ve hemen
fırlayarak yerimden
penceremde demirlere yapışarak
hürriyetin sütbeyaz maviliğine
sana yazdıklarımı bağıra bağıra okumalıyım...
Ne güzel şey hatırlamak seni:
ölüm ve zafer haberleri içinde,
hapiste
ve yaşım kırkı geçmiş iken...
( NAZIM HİKMET )

—————

21.02.2015 11:21

St.Basile Katedrali

Moskova'da, Kızıl Meydan'ın içinde yer alan ve sıklıkla Kremlin Sarayı ile karıştırılan St. Basile Katedrali... Korkunç İvan tarafından 1500 lü yıllarda Moğol kalesinin ele geçirilmesi onuruna yaptırılan bu katedralin 8 kubbesi, o savaşta kazanılan 8 ayrı zaferi temsil ediyormuş. Halk arasında Korkunç Ivan'ın yapının mimarına "bunun aynısından bir tane daha yapabilir misin?" diye sorduğu, mimarın gururla verdiği "Elbette efendim! Memnuniyetle!" cevabından sonra mimarın gözlerini dağlattığı konuşulur.. Oysa yapının 2 mimarı vardır. Hayatımda gördüğüm en güzel yapılardan biri bu...

—————

14.02.2015 14:14

Sevgililer günü..ymüş...

Bir ülkede kadınlar sadece Kurban bayramlarında hayvanlardan daha az katlediliyorsa, istisnasız her anne, kızı 5 dakika geç kalınca "arkadaşlarından ayrılamadı herhalde" diye değil de, "kaçırdılar, tecavüz ettiler kızıma" diye düşünüyorsa, o ülkenin adam(!)ları annelerinden bile tahrik olabiliyor, 7 yaşındaki kızların evlenme çağına geldiğini söyleyebiliyorsa...... o ülkede kocasından dayak yiyen, sözlü veya fiziki şiddet gören her kadın bunu evliliğin doğal bir parçası olarak görüyor ve siniyorsa köşesinde.....

Ben sevgililer gününü kutlasam ne olur, kutlamasam ne olur...

Bu sabah 20 yaşındaki bir yavruyu daha öldürdük...

Korkarım şeriat gelsin diye bilerek yapıyorlar bunu... gelsin ki, kısasa kısas olsun suçların cezası...

Sevgililer günü 'sevgi' nedir bilen bir ülkede 'sevgi' dolu insanlarla kutlanır... 'Kadın' ise olmazsa olmazıdır (eşcinsel tüm arkadaşlarımı tenzih ediyorum).

Kadını sevmez, hayvanı sevmez, kendinden başka nefes alan, hareket eden hiç bir şeyi sevmez adamların ülkesinde kutlansa kutlansa doğumgünü kutlanır ancak.

Fazla bile.

—————

13.02.2015 16:45

Çıplak Ruslar..

Memlekete döndük çok şükür. Tüm seyahat boyunca Ruslar ile ilgili en güzel tespiti fuara birlikte katıldığımız firmalardan birinin sahibi yaptı. Kendisi süper bir Trakyalı. Tespit şu; "bu Ruslar üşüdükçe içiyolaa, içtikçe ısınıp çırılçıplak geziyolaa..."

Ne soğuktu Moskova be....

Hadi hoşbulduk.

 

—————